Ana Sayfa / 2020 / Yatırımcının Tercihi de Değişiyor

Yatırımcının Tercihi de Değişiyor

2020 girerken tüm para ve sermaye piyasaları umutlu ve mutluydu. Fakat ardından CoronaVirüs diye birşey duyduk Çin’de etkiliydi bize gelmez dedik ardından tüm dünyayı etkisini aldı ve hepimizin yaşam şeklimizden çalışma düzenimize kadar her şeyimizi değiştirdi.

Yatırım araçlarının fiyatları bu kadarı anca filmlerde olur diyebileceğimiz şekilde bir aşagı bir yukarı hareket etmeye başladı. Dünya hisse senedi piyasaları bir ay içinde ortalama olarak % 30 civarında değer kaybederken Altın fiyatları %20 değer kazandı Amerikan tip ham petrol fiyatları – değer görürken , Brent Petrol 20 doların altına geldi. Amerikan doları ve tahvillerine yönelimle Dolar endeksi güçlenirken ABD tahvilleri tarihi düşüş seviyelere geriledi. Benzer etki bizde de kaçınılmazdı       Borsa’da 130k’lar hedef derken 83k’lara geriledik çeyrek altın 560 TL’ye dolar /TL 7,24 lere, 2 yıllık tahviller 13,5’lere 10 yıllık tahviller ise %15,5 lere çıktı.

Pandemi döneminde İnsanlar ellerindeki birikimlerini daha da ihtiyatlı ve verimli değerlendirmek istiyorlar. Günümüzde yatırım araçları çok değişkenlik gösteriyor

Dünya’da Sabit getirili yatırım araçlarındaki düşüş ile birlikte, hisse senedi yatırımlarının toplam varlıkların arasındaki oranı yüzde 32’den 37’ye yükselmiştir.

Türkiye’deki ekonomik dalgalanmalar ve kısa vadede yüksek faiz oranları nedeniyle fon büyüklüğünün büyük bir bölümünü yerel sabit getirili menkul kıymetler oluşturmakta ve % 67’nin üzerinde bir oranda sabit getirili ve kısa vadeli nakit yatırım araçlarına dayalı bir varlık dağılımı görülmektedir.

İnsan kaynakları ve yönetim danışmanlığı firması Mercer’ın ” Büyüyen Pazarlar Varlık Dağılım Trendleri 2020″  raporunun da belirtildiği gibi son yıllarda yatırım dağılımı daha az muhafazakâr olan Türk hisse senetleri; kıymetli maden fonları (temel olarak geleneksel bir yatırım aracı olarak altın) ve kamu kiralaması sertifikaları yönünde artış gösteriyor.

Faizlerin ekonomik büyümeyi destekleyici şekilde düşük kalması tasarruf sahiplerinin mevduat dışında alternatif yatırım araçlarına ve özellikle yatırım fonlarına ilgisini artırdı.

Bu etmenlerden dolayı 2019 yılında %129 büyüyen yatırım fonları 2020’de %27 büyüme oranına sahip oldular.

Yine Mercer’ın yaptığı araştırmaya göre  altındaki değer artışı katılımcıları altın emeklilik fonlarına yönlendirmiş. Bununla birlikte, düşen hisse senedi fiyatlarını fırsat olarak değerlendiren katılımcılar da emeklilik planlarında hisse fonlarının payını arttırmışlar.

BES fonlarının koronadan nasıl etkilendiğine 31.12.2019 – 27 Nisan 2020 dönemi itibariyle bakalım

Altın’ın  ve Petrol’un değerleri sürekli manşetlerde yer alınca yatırımcı  takip gündeminde de ilk sıraya yükseldi. Ve gelişimi portföylerine de yansıttılar.

Altın fonları, altındaki fiyat artışını birebir yansıtmış ve 4 ayda katılımcısına %32 kazandırarak yeni bir rekor kırmış.

Döviz bu kadar yükselirken döviz fonlarının  bu artışlı yakalayamaması ise ; Döviz fonları portföylerine direkt döviz alamıyorlar. Onlar Kamu Dış Borçlanma Araçları’nı portföylerine katıyorlar. Borçlanma araçları (kısaca tahvil de diyebiliriz) faiz oranlarındaki yükselişten olumsuz etkilenir. Bu dönemde de faizler yükseldiği için tahviller değer kaybına uğramış. Bu nedenle dövizdeki olumlu etkinin bir kısmı bu kayıpla silinmiş.

Hisse fonları, piyasadaki düşüşten etkilenerek negatif değerler yazmış. Ancak burada önemli nokta, hisse emeklilik fonlarındaki düşüş BIST-100 Endeksi’ndeki düşüşten daha az.

Tabii burada yatırımcıların, yatırım hedefleri ve risk toleransıyla tutarlı bir varlık dağılım  planına sahip olması çok önemli.

Yatırımcıların Piyasanın stresli olduğu dönemlerde, uzun vadeli yatırımcıların varlık dağılımında disiplini sürdürmeleri gerekiyor. Bir yandan da potansiyel senaryoları ve portföy risklerini değerlendirmek ve gelecekteki fırsatlara hazırlanmak için de iyi bir zaman olduğunu söyleyebiliriz

Fakat yukarıda anlattığım süreç kriz zamanında çalışmaz. Kriz zamanında Portföy Teoreminde ögretildiği gibi Yatırımcı rasyonel davranmaz duygusaldır.

Riskten kaçınan değil kayıptan kaçınan yatırımcı olmaya başlarlar ve bu kriz geçtikten sonraki  1/2 ay daha devam eder.

Sonuç olarak  yine bir kriz zamanı (CoronaVirüs) ve ekonomilerin bundan  minimum hasarla kurtulması için yine  Merkez Bankaları likidite sağladılar. Ve geçmiş tecrübelerimiz bize gösteriyor ki MB kriz zamanında sağladıkları likiditeyi geri çekmiyorlar.

Bu paralarda çoğunlukla borsalara gidiyor ve Borsalarda ortalama 2 yıl ön planda kalıyorlar.

Bunun karşılığı da o dönemde güvenli liman olan Altın ve dövizde ise realizasyon gerçekleşiyor. CoronaVirüs’ün dünya’da 4 milyar kişinin evde kalmasını sağlamasıyla ülkelerin gıda alanında kendi kendine yeterlilik, Teknoloji konusunda yerel olmanın önemi bir kez daha ön plana çıkmıştır.

Tasarruf sahiplerinin Yatırım tercihleri;  hem mevcut potansiyel  fırsatlardan yararlanmak  hem de teknolojinin gelişimi ile app’lar sayesinde rahatça ulaşabildiği para ve sermaye piyasası araçlarının orta ve uzun vadeli fırsat yaratan ürünlerinde uzun vadeli yatırım yapmak şeklinde olmaktadır.

IMF, OECD ve FED dünya ekonomisi toparlanırken enflasyonun düşük seyretmesini beklemektedir. Açıklanan büyüme tahminleri normalleşme sürecine girildiğinde fiyatlarda bir dengelenme ve üretimin canlanması ile de enerji ve metal  piyasasında talep artışı beklenirken, parasal genişleme adımlarının altın ve diğer emtia piyasalarına etkileri takip edilecektir.