Dijitalleşmenin artık bir seçenek değil, zorunluluk. Çünkü, dijitalleşme hayatımızın her alanında
Dijitalleşme; üretim metotlarından müşteri beklentileri ve dağıtım kanallarına kadar bir şirketin iş yapış süreçlerinde hemen her şeyi değiştiriyor.
Dijital çağda birçok işletme, günlük çalışma hacmini arttırmak ve verimliliğini geliştirmek adına dijitalleşme sürecine giriyor.
Dijital dönüşüm günümüzün ihtiyaçları ile giderek değişim ve gelişim göstermeye devam ederken, dijitalleşen işletmelerde verimlilik ve tasarruf operasyonel süreçlerin çok daha anlaşılır ve hızlı bir hale gelmesine olanak tanıyıp üretim ve kârlılıkta sürekliliği sağlıyor.
Şirketler dijitalleşme sayesinde, bilginin üretimi ve işlenmesinden, karar alma süreçlerine ve yeni pazarlara erişime kadar birçok alanda büyük kazanımlar sağlıyor.
Bu avantajlar şirket performansının iyileştirilmesi ve şirket hedeflerine ulaşılmasında, en önemlisi de rekabet gücünün artırılmasında kritik rol oynuyor
Yapılan araştırmalara göre, dijital dönüşümden en çok etkilenen 3 sektör sırasıyla finansal hizmetler, sağlık ve eğitimdir.
Accenture dijitalleşme etkisine göre finansal işlemler %81 lik bir puanla dijital dönüşümün en çok etkilenen sektörü olmuştur.
Bu sektörlerde bankacılık ve sigortacılık meslekleri en çok dijital verileri en iyi kullanan meslekler olmuştur. Pazarlama sektörü de en çok etkilenen sektörler arasındadır.
İnternet siteleri, çevrimiçi mağazalar, sosyal ağlar, bloglar, kurumsal sayfalar vb. araçlar aracılığıyla, şirketlerin ve satış kanallarının görünürlüğü artar. Müşterilerin sağlanan ürün ve hizmetleri keşfetmesi kolaylaşır. Bazı şirketler için bu görünürlük, stratejilerinin odak noktasıdır
Dijital kanallar ile müşteri memnuiyeti ve müşteri sadakatini sağlamak mümkün. Çoğu firma müşteri görüşlerini firma stratejilerinin merkezine yerleştiriyor. Sosyal medya kanalları, online anketler, forum sitelerindeki yorumlar göz önünde bulunduruluyor.
Dijitalleştirme veri yönetimi ile el ele aynı yoldan yürür. Veri bilgidir ve daha çok bilgi daha doğru kararlara yol açar. Artık müşteri dataları hiç olmadığı kadar değerli. Data=güç demek.
Bilgiye sahip olmak, bilgiyi doğru yorumlamak, teknolojik araçları kullanmak daha verimli çalışmayı ve daha yaratıcı olmayı tetikliyor.
Verimlilik artışı otomatikman maliyetlere yansıyor. Zaman kısalıyor, dijital araçlar hayatı kolaylaştırıyor, personel sayısı azalıyor, doğru kararlar daha kısa sürede verilebiliyor. Bu da otomatikman maliyetlerin düşürülmesini sağlıyor.
Tüm birimler ile yenilikçi düşünmek ve teknolojiye ayak uydurmak gerekiyor. Takım çalışması ve takımın birbiriyle uyumu oldukça önemli. Takım çalışması ile daha yenilikçi fikirler üreten şirketler daha fazla büyüme şansına sahip oluyor.
Dijitalleşmenin bir şirkette sunduğu olanaklar birçok alanı kapsar ve bunlardan biri çalışma koşullarının iyileştirilmesidir
Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sadece çalışanlar için değil, şirketler için de birçok fayda sunar. Kazanç artırılabilir ve yeteneği elde tutmak kolaylaşabilir. Çalışanlar artık daha dijital şirketlerde çalışmayı talep ediyorlar. Bunu gerçekleştiremeyen şirketleri de terk ediyorlar.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını dolayısıyla hayata daha net bir şekilde giren kavramlardan birisi de evden çalışma. Dijitalleşmenin artmasıyla evden çalışma salgın sonrasında kalıcı hale gelebilir mi? Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem, bu soruları çalışma hayatının her kesiminden insana yöneltmiş .Çıkan satır başları ise şöyle ;
1- Modern teknolojilerin yardımıyla artık bilgisayar ve internet bağlantısı olan her yer bir çalışma ofisidir. Salgın sonrası evden çalışma bazı meslekler için kalıcı hale gelecekken bazı meslekler için haftada 3-4 gün çalışmak söz konusu olacak yani çalışma süreleri kısalacak. Bazı meslekler için ofis+ev karma modeline geçilecek.
2- Ofislerde var olan sabit sarfiyatlarla ilgili maliyet azalacaktır fakat işverenler çalışanların iş için kullanacakları malzeme ve ekipmanları sağlamak durumundadır , bunun yanında işverenler evden çalışma sisteminde personellerin telekomünikasyon giderlerini karşılamalıdır, bu giderler ise yeni bir maliyet kalemidir,
3- Komuta ve kontrol geçerli olmadığı, birine görünmeye ihtiyaç kalmadığı için çalışanlar daha özerk hissetmektedir bu da çoğu zaman dikkat ve konsantrasyonun çok daha yüksek olacağı bir ortam oluşmasına imkan sağladığın dan verimliliğe olumlu yansımaktadır. Ayrıca evden çalışma, bireyin uzun vadeli sürekli başarısı için gerekli olan daha dengeli bir yaşam sürmesini sağlar. Evde kalmanın esnekliği ile birlikte yolda geçirilen zamandan tasarruf edilir
4- Uzaktan çalışmada iş arkadaşlarıyla iletişimi devamlı kılmak ve patronla belirli projelerdeki ilerlemeleri paylaşmak bu modelin verimliliğini ortaya koymak açısından kritiktir.
5- Evden çalışmak çalışanda var olan ve potansiyel sosyal ilişki yeteneğini köreltebilir. Bu sebeple çalışan sosyal ağını geliştirmeye ve sürdürmeye verdiği önceliği artırmalı, serbest zamanlarında izole olmaktan kaçınmalıdır.