Finans sektörü tarafından uzun süredir beklenen ve sektörün daha geniş kitlelere dijital yollarla ulaşmasını sağlayacak olan kanun değişiklik süreci nihayet tamamlandı. 26 Haziran 2020 Tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan yeni kanun, finans sektörüne uzaktan müşteri edinme süreci kapılarını sonuna kadar araladı. Bu düzenleme ile bankalar, aracı kurumlar ve portföy yönetim şirketleri dijital yolları kullanarak uzaktan sözleşme imzalayabilecekler, bir başka deyişle bu kuruluşlar müşterileri ile hiç yüz yüze gelmeksizin ve sözleşmelerini de ıslak olarak imzalatmaksızın müşterileri adına hesap açabilecekler.
Öte yandan, aynı kanunla yapılan bir başka düzenlemeye dayanarak, Aracı Kurumlar ve Portföy Yönetim şirketleri de, uzun süredir bankalarda olduğu gibi, Kimlik Paylaşım Sistemini (KPS) kullanarak müşterilerinin kimlik ve adres bilgilerini doğrulayabilecekler.
Bu dijital süreçlerin fiilen yürürlüğe alınabilmesi için eksik kalan tek husus ise BDDK, SPK ve MASAK’ın sürecin alt adımlarına ilişkin usul ve esasları belirlemesi. İlgili kuruluşlar bu adımı tamamlamak için yoğun olarak çalışıyorlar. Bu usul ve esasların belirlenerek, bu belirlemeler ışığında alt yapıların tamamlanması ile Uzaktan Müşteri Edinimi süreci kısa sürede uygulamaya alınacak gibi görünüyor.
Mevcut Hesap Açılış Süreci Nasıl İşliyor ?
Düzenlemenin fiilen yürürlüğe girmesi öncesinde ilgili mevzuat “Önce Müşteriyi Tanı” ilkesi ile çalışıyor. Şu an müşteriyi yüz yüze görerek tanımak mutlak bir yasal zorunluluk. Bankacılık Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu ve Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında tanımlanmış kuralların kontrolü de MASAK tarafından takip edilmekte.
Dolayısıyla, Şube ağı geniş olan “Bankalar ve Aracı Kurumlar” müşteriye ulaşma konusunda şu an için daha avantajlı bir konumdalar.
Şube ağı daha dar olan Banka ve Aracı Kurumlar ise uzaktaki müşteriye ulaşmakta güçlük çekiyor. Kurumların bir bölümü bu handikapı kısmen de olsa aşabilmek için BDDK, SPK ve MASAK düzenlemelerine uygun olarak, destek hizmeti kapsamında “kurye hizmeti aldıkları dış kurumlara” kimlik ve adres tespiti yaptırarak müşterilerine hesap açabiliyor. Bu Kurumlar kurye aracılığıyla müşterilerine az sayıda belge imzalattıktan sonra Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinin kendilerine sunduğu imkanı kullanarak, kalan çok sayıda ek sözleşme ve belgelerini müşterilerine Internet Şubeleri ya da Mobil uygulamaları aracılığıyla elektronik ortamda onaylatıyor. Bu hesap açılış süreci “yarı-online süreç” olarak da biliniyor.
Bu yarı online hesap açılış sürecini kullanmayan Banka ve Aracı Kurumların ise, müşterilerini Şubelerine davet etmekten ve bu davet esnasında onlarca sayfaya “okudum, anladım” yazdırıp imzalatmaktan başka çareleri kalmıyor.
Yeni Hesap Açılış Süreci Bize Ne Sunacak ?
Yeni Kanun Bankalara, Aracı Kurumlara ve Portföy Yönetim Şirketlerine müşteri ile hiç yüz yüze gelmeden, kimlik ve adres tespiti ile sözleşme süreçlerinin tamamını baştan sona elektronik yollarla tamamlayabilme imkanı vermektedir.
Elbette öncelikle Düzenleyici Kurumların gerekli yasal zemini hazırlamaları gerekiyor olsa da, bu kapsamda uygulanabilecek teknolojik çözümlerin neler olabileceği de aşağı yukarı belli. Halen kullanımda olan “Mobil İmza” ve “E-İmza” zaten bu konuda da sunulabilecek iki ayrı çözüm alternatifi. Ancak müşterilerin gerek bu çözümleri satın alma maliyetinin yüksek olması, gerekse de erişimlerinin fiziki zahmetler içermesi çok uzun süredir var olan bu çözümlerin yaygınlaşmasını geçmiş dönemde de büyük ölçüde engellemiş durumda.
Benim burada asıl üzerinde durmak istediğim çözüm ise “Biyometrik Veri Doğrulama” yöntemi. Yurt dışı uygulamalar da dikkate alındığında bu yeni hesap açma sürecinde en çok kabul görecek çözüm bu olacaktır.
“Biyometrik Veri ile Müşteri nasıl tanınır ?
“Biyometrik Verilerle Müşteri Tanımada” kullanıcı mobil telefonu ile mobil uygulamaya birkaç basit bilgi girer. Sonrasında yasal kimlik fotoğrafını, kendi fotoğrafını ve videosunu çekerek biyometrik verilerini yükler. Sistem çeşitli kanıtlanmış dijital metod ile kimliğin boyut ve hologram bilgileri ile gerçekliğini kontrol eder, kimlikteki fotoğrafla uygulamayı kullanan kişinin aynı kişi olup olmadığını tespit eder, video kaydı sırasında uygulamayı kullanan kişiye rastgele yapılan yönlendirmelere göre videodaki canlılık kontrolünü yapar, kişinin bilgilerini Kimlik Paylaşım Sistemi’ndeki veriler ile karşılaştırır, Kara Para ve OFAC listelerini kontrol eder, mobil uygulama ile biyometrik imza örneğini alır, sözleşme onayları ile uygunluk/yerindelik testlerinin temin edilmesini ve kurumun kullandığı sisteme tüm bu verilerin aktarılmasını sağlar. Bu süreçte video kaydı kalitesinin yetersiz olması vb. gibi bir durum oluştuğunda da kullanıcı ile kurumun müşteri temsilcisinin canlı video görüşmesini sağlayan teknolojiler devreye girer.
Tüm bu süreçler sonrasında, müşteriye zaman damgalı sözleşme örnekleri gönderilir ve sözleşmeler dijital olarak arşivlenir. Gördüğünüz gibi, bu çözüm ile müşteri herhangi bir kuruma ya da başka bir yere gitmeden, bir ürün ya da aparata sahip olmadan, sadece mobil telefonu ile çok kısa bir sürede hesap açabilecek ve bunun için herhangi bir maliyete katlanmak zorunda da kalmayacak.
AÇIK YATIRIM da artık her yerde olacak…
Biz de TurkishBank Group olarak, söz konusu düzenleyici kamu kurumlarının usul ve esaslara ilişkin yasal düzenlemelerini beklerken boş durmuyoruz. Halen dijital süreçlerdeki teknolojik çözümleri en hızlı şekilde takip ediyor ve tüm çözüm alternatiflerini değerlendiriyoruz. Çünkü ;
- Bu teknolojileri en hızlı şekilde rafına koyan kurumların müşteri kazanım rekabetinde bir adım önde olacağının bilincindeyiz.
- Bu yasal düzenleme sonrasında, özellikle şube ağı dar olan banka ve aracı kurumların rakipleri ile aynı potansiyele ulaşmasının mümkün olacağını biliyoruz. “Taşra” diye adlandırdığımız yerlerdeki müşterilerin bile “dijital” olarak sisteme dahil olabilmeleri çok kolay olacak.
- Yakın zamanda hayatımıza girecek olan “robo danışmanlık” uygulamalarının genele yayılması için de uzaktan müşteri ediniminin çok önemli bir yer tutacağının farkındayız. Robo danışmanlık on binlerce müşteriye aynı anda “kişiye özel” varlık yönetimi hizmeti verebiliyor.
- Fiziken imzalanan sözleşmeler için yapılan kağıt israfı, fiziki olarak saklamanın getirdiği arşivleme maliyetleri, iş ve denetim süreçlerinde belgelere erişimde yaşanan zorluklar, versiyon değişiklikleri yapılması halinde sözleşmelerin tekrar imzalatılması için katlanılan maliyetler ve bu doğrultuda oluşan müşteri yakınmalarının önlenmesi açısından da yeni sürecin öneminin farkındayız.
AÇIK YATIRIM’da hep beraber hızla hedeflerimize koşmaya devam ettiğimiz bu dönemde, Uzaktan Müşteri Edinim süreci de kuşkusuz itici güçlerimizden biri olacak.